51 yaşında hayata veda eden başarılı oyuncu Vural Çelik’in ani mevti sevenlerini derinden sarstı. Birçok unutulmaz üretimde rol alan Çelik, bilhassa Avrupa Yakası’nda canlandırdığı Kubilay karakteriyle hafızalara kazınmıştı. Hayatına dair yaptığı samimi açıklamalar ise onu yalnızca bir oyuncu değil, yüreği yaralı bir insan olarak da tanımamıza vesile oldu.
Henüz 11 yaşındayken babası tarafından terk edilen Çelik, yaşadığı bu travmayı bir ömür sırtında taşıdı. Bu acı yüzünden baba olma fikrine daima aralıklı yaklaştığını söyledi. Oyunculuk mesleğine rastlantısal bir başlangıç yapan Çelik, Levent Kırca’nın yanında yetişerek kesimin en sevilen isimlerinden biri haline geldi.
İşte usta oyuncunun hüzünlendiren, bir o kadar da gurur dolu hayat hikayesi…
Bir Demet Tiyatro, Seksenler, Organize İşler, G.O.R.A üzere pek çok projede rol alan Vural Çelik, kuşkusuz en çok Avrupa Yakası dizisinde canlandırdığı Kubilay rolüyle geniş kitlelerin kalbinde taht kurmuştu.
Geçtiğimiz Ekim ayında ise acı haber geldi. Vural Çelik, İstanbul’daki konutunda hayatını kaybetmişti. Sevenlerini yasa boğan bu ani mevt sonrası sanat dünyası da büyük bir kayıp yaşadı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, “Maalesef Vural’ı kaybettik. Çok üzgünüm” kelamlarıyla haberi duyurmuştu.
2014 yılında kalp krizi geçiren ve uzun mühlet ağır bakımda kalan Vural Çelik’in, ölmeden yalnızca birkaç gün evvel hastanede olduğu ortaya çıktı.
Hastane yatağından yaptığı son paylaşımda bile espriyle yaklaşmayı ihmal etmemişti. “Şu hastanelere geldiğim kadar dizi kısmı çekseydim şimdiye kadar Range Rover’ım, yatım, katım, villam olmuştu…” kelamlarıyla sevenlerini hem güldürmüş hem hüzünlendirmişti.
Bu paylaşımı vefatından saatler sonra gündem olmuştu.
Vural Çelik’in ani vefatının akabinde, geçmişte Gülse Birsel’le yaşadığı polemikler de yine gündeme geldi.
Avrupa Yakası dizisinden ayrılmasının akabinde ortalarının açıldığı bilinen Çelik, yıllar sonra verdiği bir röportajda bu mevzuyu içtenlikle ele almıştı. “Üç günlük dünya, ben kusur yapmış olabilirim, o yanılgı yapmış olabilir. Kıymetli olan o yanlışları unutup geçmişte bırakmak lazım…” kelamlarıyla barışçıl bir duruş sergilemişti.
Ancak vaktinde bir programda, dizide birlikte çalıştığı isimlere teşekkür ederken Gülse Birsel’e üstü kapalı bir gönderme yapmıştı: “Teşekkür etmiyorum. O kişi erkek değil dişi. Kim olduğunu anlamak sıkıntı değil.”
Bu kelamların akabinde gelen reaksiyonlar üzerine ise duygusal bir çıkışla açıklama yapmıştı:
“Eskisi üzere dizide yer bulamadığımı düşünüyordum… Gülse’ye program vasıtasıyla sitem ettim.”
Bu açıklamaların akabinde ikili ortasında buzlar erimemişti lakin Gülse Birsel mevzuya ölçülü yaklaşarak “Vural der, o lafın buralara geleceğini hiç bilmeden der” biçiminde yorum yapmıştı.
Tüm bu yaşananların ötesinde Vural Çelik’in hayat öyküsü ise tam manasıyla bir dram sineması üzere.
2013 yılında Ömür Gedik’e verdiği röportajda özel hayatına dair çarpıcı itiraflarda bulunan usta oyuncu, 11 yaşında babasının öbür bir bayan için kendilerini terk ettiğini açıklamıştı.
“Babam bizi gözleri görmeyen bir bayana bırakıp gitti. Hiç aramadı. Bazen toplulukta çocuklarını görmeyen babalara hayırsız derler, fakat o babalar da hayırsız olabilir. Ben 2005’te öldüğünde de öfkeliydim.” diyen Çelik, bu travmanın hayatı boyunca kendisini etkilediğini belirtmişti.
Bu sebeple baba olmaktan her vakit korktuğunu da söz etmişti:
“Baba olmayı istemekle birlikte bundan korkuyorum. Yanlış bir seçim yapıp çocuğumun başka anne babayla büyümesinden korkuyorum.”
Annesiyle olan bağını da şu sözlerle anlatmıştı: “Gözleri görmeyen bir bayan büyüttü bizi. Hayatını bize adadı. Yemedi yedirdi, giymedi giydirdi. Ayakkabısı delikti, içine poşet giydiğini bilirim. Nasıl tapmazsın bu bayana?”
Oyunculuk mesleğine nasıl başladığını da birebir röportajda açıklamıştı.
“Lise 2’den terkim. Üniversiteye gitmedim lakin Levent Kırca’nın yanında alaylı oldum. Oyunculuğun tanrısal bir yetenek olduğuna inanıyorum.” diyen Çelik, çocukken taklit yapmayı çok sevdiğini, komşularının “Sen çok komiksin, tiyatrocu ol” kelamlarıyla onu cesaretlendirdiğini anlatmıştı.
Levent Kırca’ya gidip “Yanınızda yetişmek istiyorum” diyerek başladığı oyunculuk serüveni, Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar’la tanışmasıyla daha da şekillenmişti.
“Yılmaz abi bana Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü? oyununda özel bir sahne yazdı. Büyük gururdu” diyen Vural Çelik, mesleğindeki anılarını büyük bir mütevazılıkla paylaşmıştı.
“Şöhret beni hiç değiştirmedi. İnsanların gözünde inanç zedelenmesi yaşıyorsun. Ancak ben daima mütevazı kalmaya çalıştım” demişti.
Hayatı boyunca yaşadığı zorluklara karşın sahnede daima güldüren, iç dünyasında ise derin yaralar taşıyan Vural Çelik, geride unutulmayacak bir öykü bıraktı.
Nur içinde yat Kubilay…
