Son vakitlerde konserlerinde yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çeken Hande Yener, bu kere sahnede “Biz bu zamanı çok hoş devireceğiz” kelamlarıyla gündem oldu.
İşte o dikkat çeken kelamlar ve yaşananlar…
Pop müziğin kraliçelerinden Hande Yener’i tanımayan yoktur!
“Kırmızı”, “Romeo”, “Aşk Bayan Ruhundan Anlamıyor”, “Bodrum” ve “Ya Ya Ya” üzere hitlerle yıllarca listelerin doruğundan inmeyen Yener, sahne gücüyle de her vakit farkını ortaya koydu. Müziğiyle olduğu kadar, her periyot değiştirdiği şekli, kostümleri, saç renkleri ve sahne gösterileriyle da çok konuşuldu. Hiç kuşkusuz, pop müziğin en yenilikçi ve gözü pek bayanlarından biri.
Yıllar geçse de tesirini yitirmeyen Yener, bilhassa son yıllarda genç kitleyle kurduğu bağla dikkat çekiyor.
Sadece 2000’li yılların değil, 2020’lerin gençliğine de ulaşmayı başaran sanatçı, konserlerinde yeni jenerasyonla adeta bütünleşiyor. Konser alanlarında onu izlemeye gelen gençler, onun müziğine eşlik etmekle kalmıyor, birebir vakitte sahneden gelen bildirilere da kulak veriyor.
Geçtiğimiz haftalarda Ankara Bilkent Üniversitesi’nde sahne alan Sertab Erener’in konserinde “Zıplamayan Tayyipçi” sloganı atılmış, Erener de “Ateşim var ancak sizin için zıplayacağım” diyerek seyircisine eşlik etmişti. O anlar toplumsal medyada gündem olmuş, çok konuşulmuştu.
Bu olayın akabinde tıpkı slogan geçtiğimiz günlerde Hande Yener’in Muğla konserinde de duyulmuştu.
Seyircisine sahneden eşlik eden Yener, hem zıplamış hem de yaptığı konuşmayla gençlere seslenmişti. “Gençlerimiz, ülkemizin geleceğidir. Gençlerimiz, ülkemizin çiçekleridir, başımızın tacıdır…” diyerek alkışları toplamıştı.
Ancak Hande Yener bununla da kalmadı!
Son konserinde söyledikleri yeniden gündeme damga vurdu. Sahnedeki coşkuya ve gençlerin gücüne kayıtsız kalamayan müzikçi, mikrofonu eline aldı ve şu cümleleri kurdu:
“Zaman her vakit berbattı aslında. Geçmişe baktığımda da neler neler olmuştu. O yüzden ben eminim bizim bu sevgimiz, gücümüz, gücümüz, bu isteğimizle biz bu deviri çok hoş devireceğiz. Gençlerimizdeki coşku, memleket sevdası, dürüstlük, içtenlik, gerçeklik… Bunu görmemem mümkün mü? Hissetmemek mümkün mü? Gençler, önünüzde eğiliyoruz. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun, evet olsun, oldu bile! İyiki varsınız. 25 yıldır bu işi yapıyorum ancak bu yeni gelen kuşak tekrar doğmamı sağladı. Bu bir gerçek.”
İşte o anlar:
