Şarkıcı ve birebir vakitte oyuncu olan Özcan Deniz, en son rol aldığı ‘Kızıl Goncalar’ dizisiyle dikkatleri çekmişti. Bunun üzerine ailesiyle yaşadığı tansiyonlar gündem güne artan Özcan Deniz’in mesleğindeki muvaffakiyetlerinin önüne yaşadığı aile dramı geçmişti.
Özcan Deniz, ortasındaki iplerin oldukça kopuk olduğu ağabeyi Ercan Deniz hakkında yeni tezlerde bulundu. Toplumsal medyası üzerinden sayfalarca yazı yazarak yaşandığını söylediği pek çok olayı paylaştı.
Özcan Deniz, başta ağabeyi Ercan Deniz olmak üzere annesi ve kız kardeşiyle de oldukça tansiyonlu bir süreç yaşadı, herkes eteklerindeki taşları döktü hatırlarsanız.
Ünlü sanatçı toplumsal medyada yaptığı duygusal lakin sitem dolu paylaşımıyla adeta ailesine rest çekmişti, ‘evlat değil, rakip olarak gördünüz’ demişti. Aile krizinin perde ardında Özcan Deniz’in eşi Samar Dadgar olduğu da sav edilmiş, kız kardeş Yurda Güler, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda gelinleri için sert tabirler kullanmıştı, “Bu kız türlü oyunlarla, zekice atılımlarla ağabeyimin bize düşman olmasını sağladı. Kışın ortasında annesini ve kız kardeşini konuttan kovdurttu.” diyerek Dadgar’ı suçlamıştı.
Aile içi krizleri bir türlü durulmamış, ağabey ve Özcan Deniz ortasındaki ipler yeterliden güzele kopmuştu. ‘o para kazanıyor, ben iflas ediyorum’ diyerek ortalarındaki maddi uyuşmazlıktan serzeniş eden abi Ercan Deniz hakkında Özcan Deniz, üç aylık uzaklaştırma kararı çıkartılmasını talep etmiş ve talebi kabul edilmişti.
Özcan Deniz, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımında ağabeyi Ercan Deniz’in üç aylık uzaklaştırma kararını ihlal ederek konutuna geldiğini söyledi. Daha evvel onu çocuğuyla tehdit ettiğini de tez etti.
‘Bugün bardağı taşıran son damlayı da döktün. Bugüne kadar sana karşı daima savunmadaydım. Artık durum farklı. Artık bıçağı kemiğe dayadın. Çok ah var üstünde. Çok haram yedin. Gırtlağına kadar suça ve günaha batmış bir hatalısın. Bugün bir garibanın daha ekmeğiyle, hayatıyla oynadın. UZAKLAŞTIRMA VE MÜDAFAA KARARI OLMASINA KARŞIN bugün içeriye dalıp bir garibana aslan kesilmişsin. Bir daha ben meskende yokken karımı huzursuz edersen, bir daha karım, kız kardeşlerim ve her ne kadar silmiş olsam da annemle ilgili ağıza alınmayacak ahlaksızca küfürler edersen, bir daha ölmüş babama ahlaksızca küfürler edersen, bir daha meskenime yaklaşırsan bedelini çok ağır ödersin. Sen beni 7 yaşındaki çocucuğumla tehdit etmiş bir karaktersizsin.’
Ağabeyine, “35 yıldır beni sömürdün!” diyerek sitem etti. Tıpkı vakitte Ercan Deniz’in yasaklı unsur kullandığını argüman ederek, “utanç kaynağımsın!” dedi
‘Karıma ettiğin küfürleri yediririm sana. Sen bana,2 hafta evvel ‘karım hasta yardım et’ dediğinde, ben bulup buluşturup sana para gönderirken, sen benim karıma elalemin yanında küfür ediyorsun o denli mi! Ahlaksız senin gelinin bu kız. Senin üzere hukuk tanımaz bir karaktersizi adliyede muma çevirirler ki senin hemen kapatılman gerek. Sana geçen hafta ‘Alkolü bırak yoksa öleceksin, bunun için gereken yardıma hazırım dedim’ anlamadın. Sana 2 hafta evvel ‘karım hasta bana yardım et’ dediğinde buldum buluşturdum yüklü bir para yollattım onu da alıp harcadın.’
‘Sen ayılmamakta ısrar ediyorsan. Artık adaletin huzurlu kolları seni ayıltır müptezel. Sen yalnızca kolay bir içici değilsin. Benim gözümde milyonlarca hayatı söndüren bu değirmene şu taşıyan bir katilden farksızsın. Utanç kaynağımsın.’
Ercan Deniz’in Smar Dadgar’a küfür ettiğini söyleyen Özcan Deniz, yazısında Ercan Deniz’in hasta eşi için kendisinden para istediğini lakin o parayı kendine harcadığını da tez etti.
‘Karıma ettiğin küfürleri yediririm sana. Sen bana,2 hafta evvel ‘karım hasta yardım et’ dediğinde, ben bulup buluşturup sana para gönderirken, sen benim karıma elalemin yanında küfür ediyorsun o denli mi! Ahlaksız senin gelinin bu kız. Senin üzere hukuk tanımaz bir karaktersizi adliyede muma çevirirler ki senin ivedilikle kapatılman gerek. Sana geçen hafta ‘Alkolü bırak yoksa öleceksin, bunun için gereken yardıma hazırım dedim’ anlamadın. Sana 2 hafta evvel ‘karım hasta bana yardım et’ dediğinde buldum buluşturdum yüklü bir para yollattım onu da alıp harcadın. Arkamdan eski hakim savcı bulup mahkemeleri satın almaya çalıştın ki seni ve avukatlarını kapılardan kovdular. Zekeriyaköy’de jandarmayı manüpüle etmeye kalkacak kadar şuurun gitmiş. Tapudan eski karınla birlikte bana vermen gerekenleri vermeden bir konutunu daha çalıp kaçtın. Uydurma imzalarla şirketi ve tüm kazanımlarımı üstüne aldın. Para yedirdiğin gazetecileri gece yarısı meskenine çağırıp, annemle birlikte alakasız bir hususta, eski karım ve çocuğum hakkında magazin haberi yaptırttın. Topunuz bir olup bu rezil ailenin tek yüz akı olan beni karalamaya çalıştınız. Bu saatten sonra yürüdüğün her hukuksuz yolu sana ve size bataklığa çevirmessem toprak beni kabul etmesin. Bugün doğum günümü bilhassa seçip huzur bozmak için benim konuttan çıkışımı sokak köşesinde korkakça bekleyerek, çıktığım an meskenime daldın ve yanındaki elin adamının yanında karıma küfür ettin!’
