Safari sırasında açık bir araçla yırtıcılara bu kadar yaklaşmak birinci başta kulağa çok tehlikeli gelebilir. Meğer gerçekte, yabanî tabiatta yapılan bu çeşit cinsler şaşırtan derecede inançlı kabul ediliyor. Aslanlar ya da leoparlar, yanlarından geçen jeeplere neredeyse hiç saldırmıyor. Dahası, bu büyük kediler bazen aracın yanına kadar geliyor ve yalnızca izliyorlar. Tüm bunların arkasında ise hem içgüdüsel davranışlar hem de insan eliyle düzenlenmiş kurallar var.
Kaynak 1, Kaynak 2
Vahşi tabiatta bir yırtıcının atağa geçmesi için karşısındaki varlığı ya bir tehdit ya da av olarak algılaması gerekir.
Yani bir aslan, tek başına duran bir insanı bu iki kategoriden biriyle ilişkilendirebilir ve saldırabilir. Lakin işin içine bir safari aracı girdiğinde tablo büsbütün değişiyor zira hayvanların bakış açısında araç ve içindekiler tek bir büyük organizma üzere görünüyor.
Aslan için bu araçlar kocaman, tanıdık ve alışılmış cisimler haline gelmiş durumda. Boyut olarak da büyük olduklarından ötürü bir tehdit oluşturmadıkları sürece dikkat çekmiyorlar. Üstelik bu araçlar çoklukla sessiz, yavaş ve sabit hareket ediyor. Bu da onları daha az canlı gösteriyor ve doğal içgüdüleri tetiklemiyor.
Safari araçlarının açık olması sizi korkutabilir lakin burada değerli olan hareketsiz kalmak ve bütünün bir kesimi üzere görünmek.
Aslanlar; içerideki insanları farklı birer canlı değil, büyük metalik yapının modülleri üzere algılıyor. Ta ki beşerler hareket edene, el kol sallayana ya da dışarı çıkmaya kalkışana kadar. Bu noktada dikkat çekebilir ve hayvanın dikkatini üzerinize çekebilirsiniz. Lakin nizamlı safari bölgelerinde kurallar çok net; araçtan inmek yok, eller dışarı çıkarılmıyor ve sessizliğin kesinlikle korunması gerek. Rehberlerin talimatları da bu yüzden büyük ehemmiyet taşıyor.
Safari araçlarına gösterilen bu sakin reaksiyonun bir öteki sebebi de alışkanlık.
Ulusal parklarda bu araçlar her gün hayvanların yanından geçiyor. Birinci başta kuşkuyla yaklaşsalar da vakitle hayvanlar bu araçları etraflarının bir kesimi üzere kabulleniyor. Araçlar onların dünyasında yeni ya da tehditkar değil. Birebir vakitte, safari rotaları özel olarak belirleniyor ve hayvanların alanlarına mümkün olduğunca hürmet gösteriliyor
Her ne kadar aslan akınları çok az olsa da, büsbütün imkânsız değiller. Bilhassa araçtan inmek, yüksek sesle konuşmak ya da bir biçimde dikkat alımlı hareketler yapmak, hayvanların davranışlarını değiştirebilir. Örneğin bir aslan saldırgan davranışlar sergiliyorsa, rehberler sakin kalmayı ve aracın oradan inançlı halde uzaklaştırılmasını öneriyor. Tıpkı durum filler ve bufalolar üzere öteki büyük ve daha iddia edilemez hayvanlar için de geçerli.
