Edip Akbayram’ın Kuzeninden Büyük Argüman: “Edip Bana Tecavüz Etti”

‘Güzel Günler Göreceğiz’, ‘Hasretinle Yandı Gönlüm’ ve ‘Aldırma Gönül’ üzere müzikleriyle sevenlerinin gönlünde taht kuran ve 250’ye yakın mükafatı bulunan Edip Akbayram hakkında, vefatının akabinde dikkat çeken bir sav ortaya atıldı.

‘’Bana tecavüz ettiğinde 15 yaşına bile girmemiştim. Beni çağırmıştı. O vakitlerde bu olayı bilen bir de menajeri Atilla Arabacıoğlu vardı. Arabacıoğlu tıpkı vakitte Nilüfer’in de menajeriydi. Edip, beni yanında çağırmıştı, işte orada oldu. Yani ben zati artık yeni bir kitap çıkarıyorum. Hayatım hakkında ve hepsini en ince ayrıntılarına kadar anlatıyorum. Yani neden ve niye? üzere sorular var. Beni suçlayan şahıslar var, olağan bilmeyenler de var. Burada cürüm biraz benim, yani bir bayan namusunu ben korurken ben namussuz bir biçime girdim. Daha ne diyeyim artık. Bu olayın üzerinden 40 sene de geçse 50 sene de geçse insan ölene kadar unutmuyor. Bunu unutmak mümkün değil. Bunu unutmak için ya ölmem lazım ya da öldürmem lazım. Sonra kendime dönüp boşver dedim. Benim ağrıma giden şey istemeye istemeye affetmiş olmam. Teyzem beni aradı. Ayrıyeten, bu olayı esasen karısı biliyor çoluğu çocuğu biliyor. Bu yeni bir şey değil. Teyzeme gidip, bana tazminat davası açacağını söylemiş. Bu türlü bir şey var mı? Hem ben tecavüze uğruyorum hem de benim üstümden para kazanmak için teyzeme geliyor. Teyzem de bunu kovunca menajerine Atilla’ya gitmiş. Demiş ki ‘Serpil‘i ben mahkemeye vereceğim ve tazminat davası açacağım hata duyurusunda bulunacağım, şahitlik yapar mısın?’ demiş. O da yaparım demiş. O denli deyince de tamam demiş. Pekala ben ne söyleyeceğim. ’Sonuçta sen bu kıza tecavüz ettin, bana kendin söyledin’ demiş itiraf ettin. Ben de bunları söylerim deyince bu seferde beni mahkemeye vermekten vazgeçiyor. Sonuçta tutanak yok yalancı şahit de olmayınca o denli kalmış.’’

’’Ben olağan kendimi ispat etmek için menajer Atilla ile konuştum. ’İnsanlar beni reklam yapıyorum sanıyor ve ben kendimi kurtaramıyorum’ dedim. O da ‘Serpil dedi, Edip bana bunları anlattı zaten’. Bunu eşi de biliyordu eşi gebeydi o vakit. 4 buçuk aylık gebeydi. Ben söyleseydim ailem beni Edip’le evlendireceklerdi. Ben tecavüzcümle evlenmeye mecbur muyum? 2004 yılında da savcılığa kabahat duyurusunda bulunmuşuz. Lakin vakit aşımı olduğunu bile bile yeniden de mahkemeye verdim. Artık ben tabi ki hakkımı helal etmiyorum bunun öbür tarafı var. Ayrıyeten, kendimi aklamak için artık elimden geleni yaptım daha ne yapabilirim. Allah görüyor aslında benim haklı olduğumu. Edip özür dilesin diye benden hastanede yattığında yeniden konuşmuştuk. Avukatım, Aydın Egemen’den Allah razı olsun. Bu adamcağıza vekaletname vermiştim. Bakın 25 seneyi geçti avukatımı tutmuştum bugüne denk geldi. Aslında avukatım gerekeni yapar gelsinler kabahat duyurusunda bulunsunlar. Ben şayet hatalıysam gelsinler. Ben buradayım kaçmıyorum, yerim muhakkak yurdum muhakkak. Ben susmuyorum buyursunlar bekliyorum.’’

Serpil Alkan’ın 20 yılı aşkın müddettir bu davada avukatlığını yapan Aydın Hâkim ise ‘Serpil hanım, hukuk ve adalet arayış içerisinde. Ben Serpil Hanım’a da söylüyorum. Serpil Hanım nedir emelin? Nereye kadar sürdüreceksin? diyorum, ‘Benim bu uğraşımda şayet bir tane aile içi istismara uğramış bir çocuk, bir bayan dahi benim bu dik duruşum bu çabamı görür ve o da bunu yargıya taşırsa bir şahsa dahi yararım olursa bu bile benim için yeter’ diyor. İstediği bu ve biz de onun yanında bir hukukçu olarak kalmaya devam edeceğiz. Onu tanımayanlar toplumsal medya üzerinden neden öldükten sonra ortaya çıktın? Artık mi sırası geldi, meşhur mu olmaya çalışıyorsun? diye yazışmalarını okudum. Asla bu türlü bir şey kelam konusu değil. Serpil Alkan‘ı tanımayanlar lakin bu yorumu yapıyor. Bakınız o vakit cumhuriyet savcılığına şikayet dilekçeleri var Serpil Hanım bu olayı medyaya birinci taşıdığını kendi de tabir etti. Bir avukat olarak da hukukçu olarak da bundan sonraki etapta neler yapacağız? Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ne bu hususta bu çeşit kabahatlerle ilgili vakit aşımını büsbütün ortadan kaldıracak, zira Serpil Hanımın da sözü insanlığa karşı işlenmiş olan bu derece ağır bir hatası vakit aşımıyla son bulmaması gerekiyor. Münasebetiyle hukukçu olarak burada Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı sistemine nasıl bir katkı veririz bu tıp hadiselerin yaşanmamasını nasıl sağlarız bunu uğraşını veriyoruz’’ dedi.