Erken kaybı sadece siyaseti değil, sanat topluluğunu da derinden sarstı! Sırrı Süreyya Önder’in vefatı sonrası Hazal Kaya, Selçuk Prosedür, Barış Atay, Esra Erol, Defne Samyeli, İsmail Saymaz, Mahsun Kırmızıgül, Kübra Par, Ferit Kaya ve Fırat Tanış üzere birçok ünlü isim taziye bildirileri paylaşmıştı. Son olarak Gonca Vuslateri’nin yaptığı paylaşım gündeme oturdu.
Oyuncunun, “Bu sefer de mevt konusunda anlaşamadık Sırrı abi” sözleri toplumsal medyada büyük yankı uyandırdı.
İşte o paylaşım…
DEM Parti milletvekili, senarist ve direktör kimliğiyle tanıdığımız Sırrı Süreyya Önder’den acı haber geçtiğimiz gün geldi.
Uzun yıllardır kalp rahatsızlığı olan Lider, 15 Nisan’da geçirdiği kalp krizi sonrası Şişli’deki Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Tam 18 gün boyunca ağır bakımda ömür gayreti verdi lakin bu gayret 3 Mayıs günü çoklu organ yetmezliği nedeniyle sona erdi.
Sırrı Süreyya Önder’in vefatı sadece siyaset sahnesinde değil, sanat ve medya topluluğunda da derin bir boşluk yarattı. Ünlü isimler birer birer toplumsal medya üzerinden taziye bildirileri paylaşmaya başladı. Hazal Kaya, “Üzüntümü tanım edemiyorum” derken; Esra Erol, “Çok üzüldüm” kelamlarıyla Önder’i andı.
İstanbul’daki cenaze merasiminde ise his dolu anlar yaşandı.
İlk merasim Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Önder’e veda etmek isteyenler ellerinde karanfiller, yakalarında onun fotoğraflarıyla alanda toplandı. En yürek burkan an ise kızı Ceren Başkan Kandemir’in konuşmasıydı. Geçen hafta babasına yazdığı mektubu merasim alanında yüksek sesle okudu:
“Baba, hayatımın bütün renkleri gitti. Benim bildiğim hayat bitti.”
Son olarak oyuncu Gonca Vuslateri’nin toplumsal medya paylaşımı gündem oldu.
Cihangir günlerinden bir anıyla başlayan paylaşımında, Önder’in sinema sevgisinden, hayatı yorumlayış biçiminden ve içindeki mizah dolu ruhtan bahsetti.
“Sırrı abi donanımı, sinema ve insan sevgisiyle o denli doluydu ki… Dinlemesi çok keyifli ve gülmemek imkansızdı. ‘Gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir’ der şiir. Sırrı abi şiiri seven bir ruhtu.”
Gençlik yıllarında ideolojik olarak sık sık zıt düştüklerini lakin buna karşın daima sohbet ettiklerini anlatan Vuslateri, kelamlarına şöyle devam etti:
“Yaşım 25. ‘Sırrı abi saçmalama. Ne işin var senin bu meselede’ derdim. Artık 40 yaşıma merdiven dayadım, ebeveyn oldum. Artık birtakım şeyleri daha yeterli anlıyorum lakin sen gittin. Bu sefer de vefat konusunda anlaşamadık seninle… Ve ben yeniden birebir şeyi söylüyorum: ‘Ne işin var senin bu saçma sapan sorunda?’”
